Yaş ilerledikçe artan yorgunluklar, stres, uykusuzluk, çevre kirliliği, kimyasala maruz kalma gibi kişisel ve çevresel faktörler, ciltte kırışıklık, sarkma, parlaklık ve canlılığın kaybolması gibi sonuçlarla fiziksel değişikliklere sebep oluyor. Bu saymış olduğumuz faktörlere genetik yatkınlık, sık mimik kullanımını da eklediğimizde yüz bölgesindeki değişim belirginleşmeye başlıyor. Örneğin sert mizaçlı kişilerin kaş çatması ile kaş arasında derin bir çizgi; iyimser ve güleç yüzlü kişilerde dudak kenarlarında ve göz çevrelerindeki çizgiler oluştuğunu gözlemleyebilirsiniz. Estetik dolgu ve botoks ihtiyacını belirleyen unsurlar; yüzün anatomik yapısı, kırışıklık ve çöküntünün düzeyidir.
Yüzün daha çok üst yarısında mimik çizgileri ortadan kaldırmak için botoks; yüzün hacim kaybetmiş olan elmacık kemikleri, yüzün orta bölümü, burundan dudaklara ve dudaklarda çene bölgesine inen kaldırılması için de estetik dolgu kullanılabilir. Doğru noktalara doğru dozlarda uygulandığında botoks ve dolgu ile doğal ve sağlıklı bir görünüm elde etmenin hiç de zor değildir; önemli olan nokta iyi bir yüz anatomisi bilgisine sahip olmaktır. Botoks ve dolgu uygulamalarından sonra iyileşme süreci gerekmez; günlük sosyal hayata kolaylıkla devam edilebilir.
Tıp doktoru bile olmayan birçok estetisyen hatta hiçbir sağlık eğitimi almamış kişilerin bile yasal olmayan uzmanlık adıyla uygulamalar yaptığını üzülerek duymaktayız. Tekrar üzerine vurgu yaparak hatırlatmakta fayda var; iyi bir yüz anatomisi bilgisine sahip olmak önem arz ediyor. Ehil olmayan kişilerce yapılan botoks – dolgu uygulamalarında bazen geri dönüşü dahi olmayan üzücü sonuçlarla da karşılaşabiliyoruz. Unutulmamalıdır ki; estetik anlamda ihtiyaçların yol göstericisi eğitim almış bir estetik plastik cerrahi uzmanıdır.
