Herhangi bir nedenle yaşanan diş kaybı sadece gülüş estetiğini bozmaz, aynı zamanda fonksiyon kaybına da sebebiyet verir. Ağız içerisinde her bir dişin ayrı görevi olduğu için birinin dahi eksikliği; alışılagelmiş çiğneme modeli değişimi nedeniyle sindirim problemleri ve çene ekleminde ağrılara kadar ulaşan sıkıntılar doğurabilmektedir. Hatta eklemde ses ve kitlenme izlenebilecek duruma gelebilir. Dişlerin araları açılırsa yüzün orta hattında bir düşme görülür. Bu durumda dudak ve yanak yapısı da çöker. Daha kolay kırışan cilt zayıf ve yaşlı bir görüntü oluşturur.
Ağız içerisindeki eksik diş ve/veya dişlerin farklı tedavi alternatifleri mevcuttur. Önceki dönemlerde eksik dişin yanındaki dişlerden destek alınarak boş bölgeye yerleştirilen protez diş ile ya da hastanın eksik dişinin önündeki ve arkasındaki dişleri kesip köprü yaparak sorun çözülebiliyordu. Günümüzde ise tercih edilen dental impantlar eksik diş veya dişlerin yerine, doğal dişin fonksiyonunu sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir.
İmpant için hastanın uygun çene yapısına sahip olması gerekir; diğer bir deyişle eksik diş olan bölgede çene kemiğinin uygun yükseklik ve genişliğe sahip olması önemlidir. İmplant uygulanabilmesi için aynı zamanda kişinin yumuşak dokuda iltihap durumunun olmaması; hastanın sağlıklı dişetlerine sahip olması da önem arz eder. Eksik dişin olduğu bölgede çene kemiğine yerleştirilen implantlar, iki-üç ayda çene kemiğine tutunur ve bundan sonra üzerine protez diş yerleştirilir.
İmplant tedavisi diş hekimliğinde özel uzmanlık gerektirir. Tedaviyi gerçekleştirecek diş hekiminin implant konusunda eğitim almış, bu alanda uzmanlaşmış olması gerekir. Aksi durumda tedavi başarılı sonuçtan uzak olur.