Diş taşı halk arasında tartar olarak da bilinir. Yanlış ya da eksik ağız hijyeni diş yüzeyinde bakteri plağının oluşumuna sebep olur. Bakteri plağı tükürükteki enzimler ile diş taşına dönüşür. Diş taşı sebebi temel olarak tükürük içeriğindeki maddelerdir. Hatta bazı kişilerde tükürük yapısı nedeniyle diş taşı oluşumu daha fazla görülmektedir. Süre gelen bazı hastalıklar ve hastalıkların tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar tükürük içindeki mineral yapısını etkileyerek diş taşı oluşumuna zemin hazırlayabilir. Sigara, alkol, aşırı çay kahve tüketimi gibi alışkanlıklar ağız florası üzerinde etkili olduğundan diş taşı oluşumunu artırırlar. Diş taşı oluşumunu engellemek için düzenli ve doğru diş fırçalamak ve ara yüz temizliğini ihmal etmemek gerekir.
Diş taşı zamanla diş eti iltihabı, dişetlerinde kanama, dişeti çekilmesi, dişlerde sallanma ve diş kayıplarına kadar zarar verebilmektedir. Ağız içi hijyenin yeterli olmadığı kişilerde ağız kokusu problemi görülmesi normalken bir de buna dişeti hastalıklarının eklenmesi ile tablo kişinin kendini dahi rahatsız hissedebileceği bir boyuta ulaşır.
Diş taşı ve varsa dişeti hastalığının durumuna göre diş taşı temizliği tedavi prosedürü ve süresi değişkenlik gösterir. İleri boyutta bir dişeti hastalığı ve hassasiyet yoksa anesteziye gerek kalmadan diş taşları kavitron denilen ultrasonik cihaz ve periodontal küretlerle temizlenir. Ortalama 30 dakika – 1 saat kadar süren bu uygulamaya detertraj adı verilir. Bazı durumlarda ise diş taşı problemi ileri boyutlardadır ve anestezi kullanılarak her bir diş ve dişeti altında kalan bölgelerin temizlenmesi gerekir. Hatta bazı dişlerde cerrahi olarak diş eti açılıp altındaki köklerde temizlenir ki buna da küretaj adı verilmektedir.
Diş taşı temizliği ve diş beyazlatma halk arasında birbiri ile karıştırılmaktadır. Diş taşı temizliği diş yüzeyine tutunmuş diş taşları ve lekeleri temizlemek amaçlı fiziksel bir işlemken diş beyazlatma dişin rengini değiştirmeye yönelik kimyasal bir işlemdir.
Ağız ve diş sağlığı konusunda bebeklik döneminden başlayıp düzenli olarak diş hekimi kontrolünü aksatmamak ve yılda en az iki kez olmak üzere devam etmek büyük önem taşımaktadır. Ancak bu sayede ciddi diş ve dişeti hastalıkları erken dönemde teşhis edilebilir.