Varan 1: Gözler kişinin kendisini ifade etmesi ve duygusal mesajlar iletmesinde anahtar rol oynar. Ne yazık ki dış etkenler, genetik faktörler ve yaş alma süreçleri ile göz kapağı ve çevresinde değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler yüzde en erken fark edilen yaşlanma belirtileridir. Aşırı stres, yorgunluk, kalitesiz uyku, sigara ve alkol kullanımı, yanlış veya düzensiz beslenme, kalıtım, göz kapağı ve çevresindeki derinin özelliği gibi bir takım faktörler bu tablonun ortaya çıkışını hızlandırır. Var olan tablo kişiye yorgun, mutsuz ve olduğundan daha yaşlı bir ifade verir.
Varan 2: Göz çevresi, çok ince bir cilt yapısından oluşması ve yoğun mimikli bölgelerden biri olması nedeniyle 20'li yaşların sonlarından itibaren yıpranma belirtileri göstermeye başlar. Genetik faktörlerle de birleştiğinde bazen daha 45’li yaşlarda sarkan üst göz kapağı derisi yüzünden görüş alanını engellemesi bile söz konusu olabilir.
Varan 3: Göz kapağı düşüklüğü yaşayan kişi ister istemez kaş ve alın bölgesindeki kasları yukarı doğru zorlayarak sinirlere yüksek bir baskı uygular bu da baş ağrısına sebebiyet verir. Alın kaslarının sürekli bu şekilde çalışması neticesinde bu bölgede derinleşen yatay çizgiler kişiye daha yaşlı bir görünüm verir.
Tablo : Göz kapakları ve çevresinde oluşan bu deformiteler, çoğu kişinin psikolojisinin bozulmasına, mevcut görünümü sebebiyle hayata küsmesine, sosyal çevresinden uzaklaşmasına ve de görüş açısının engellenmesi, baş ağrısı gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen süreçlere neden olabilmektedir.
Çözüm İçin: Üst ve alt göz kapaklarında sarkmalar ve torbalanmaların belirginleşmeye başladığı 40 ile 45 yaş üzerindeki kişiler bu operasyon için uygun adaylardır. Göz kapağı estetiği ve göz çevresi estetiği bütünsel yaklaşımla ele alındığında tatminkâr sonuçlar alınabilir. Göz kapağı estetiği ile birlikte ihtiyaç varsa kaş kaldırma, alın germe ve yüz germe operasyonları da yapılmalıdır.