Benler, melanin adı verilen pigment(boya maddesi) içeren ve melanosit adı verilen hücrelerin oluşturduğu koyu renkli ve iyi huylu deri tümörleridir. Renkleri açık kahverengiden siyah renge kadar değişebilir. Mavi renkli ve renksiz türleri de vardır. Deriden kabarık veya düz olabilirler.
Benler doğuştan mevcut olan “konjenital pigmente nevüslar” ve “sonradan ortaya çıkan nevüslar” olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Doğumsal pigmente nevüslar ortalama %1 oranında görülür. Küçük benler şeklinde olabilecekleri gibi vücudun büyük bir bölümünü kaplayacak şekilde geniş “dev benler” şeklinde de olabilirler. Renkleri çok açıktan çok koyuya kadar değişebilir. Kıllı olabilirler. Bu dev benlerden “malign melonama” adı verilen deri kanserlerinin gelişme olasılığı daha fazladır.
Nevüsler deride bulunduğu katmana göre “junctional nevüs”, “compound nevüs” ya da “dermal nevüs” gibi isimlerle adlandırılırlar. Koyu mavi renkteki benlere ise “ blue nevüs- mavi ben” adı verilir.
Benlerin rengi gebelik döneminde ve güneşe maruz kaldıkça koyulaşır. Yaş ilerledikçe renkleri açılır ve ileri yaşlarda tamamen renksiz hale gelebilirler. Nadiren bir benin etrafında beyaz bir halka oluşur ki bu tip benlere “halo nevüs” denir. Bunlar genellikle çocukluk ve ergenlik çağında ortaya çıkarlar ve zamanla hem ben hem de çevresinde ki beyaz halka kendiliğinden kaybolur.
Bazı benlerin görüntüsü, normal bir benden farklı olarak, kenarları ve rengi düzensiz ve büyük boyutta olabilirler ve malign melonoma denilen cilt kanserini andırırlar. “Atipik nevüsa-Clark nevüs” adı verilen bu sıra dışı benler çoğunlukla iyi huylu olmalarına karşın şüphe uyandıran görünümleri nedeniyle genellikle cerrahi olarak çıkarılırlar. Ailevi deri kanseri olan kişilerde bu lezyonlardan malign melonama gelişme riski mevcuttur.
Tedavisi
Benlerin en kökten tedavisi cerrahi olarak çıkarmaktır. Çıkarılan doku parçası mutlaka histopatolojik olarak incelenmelidir. Cerrahi çıkarım sırasında benin kenarından çok az bir normal deri de çıkarılır. Bu kalıntı bırakmamak için gereklidir. Kesinin şekli ve yönü, dikiş tekniği ve kullanılacak dikiş materyali, kalacak olan izin belirsiz ya da minimum düzeyde oluşması açısından önemlidir.
Benleri cerrahi olarak çıkarmak yerine traşlama, yakma, dondurma veya lazer gibi yöntemlerle tedavi etmeğe çalışmak doğru bir yaklaşım değildir.
Tehlike İşaretleri
Vücudunda çok sayıda beni olan bir kişinin tüm benlerini çıkarmak hem gereksizdir ve hem de teknik olarak imkânsızdır. Ancak bazı durumlarda cerrahi olarak çıkarılma zorunluluğu vardır. Örneğin bir benin;
- Rengi non-homojen(düzensiz) hale gelmişse veya koyulaşmaya başlamışsa,
- Kenarları intizamsızlaşmış ve genişlemeye başlamışsa,
- Çevresinde kızarıklık, kaşıntı ve ağrı varsa,
- Kabuklanma ve kanama başlamışsa,
- Kıllanma varsa,
- Yüzeyinde kabartılar oluşmaya başlamışsa,
- Erişkin yaşta yeni çıkmış bir ben ise,
- Yerleşim olarak tarak, traş bıçağı ve gömlek yakası, pantolon kemeri, çorap koncu gibi giysilerle tahrişe maruz kalan bölgelerde bulunuyorsa
bu benlerin malign melonama denilen deri kanserine dönüşme riskleri vardır ve beklemeden cerrahi olarak çıkarılmaları yerinde olur.
Benlerin İzlenmesi
Vücudunda benleri olan kişilerde yukarıda saydığımız haberci değişikliklerin gözden kaçırılmadan fark edilebilmesi için, benlerin ve özellikle de güneş gören bölgelerdeki benlerin, dermatoloji ve/veya plastik cerrahi uzmanlarınca düzenli olarak izlem ve takip altında tutulması gerekir. Özellikle şüphe arz eden benlerin boyut tespiti ve fotoğrafla kayıt şeklinde takibinde yarar vardır. Çoğu kez çıplak gözle takip yetersiz kalabileceği için dermatoskopi adı verilen büyüteçli sistemle muayene ve kontroller daha yararlı olur. Bu kişilerin kendilerinin de bu konuda uyanık olmaları ve doktorlarının önereceği şekilde kendi benlerini kendilerinin kontrol altında tutmaları son derece de önemlidir.
Korunma
- Benler üzerinde çıkan kıllar cımbızla koparılmamalıdır.
- Güneşten korunmak için geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü, uzun etek ve pantolonlar, uzun kollu ve güneş geçirmeyen gömlekler giyilmelidir.
- Güneş ışınlarının dik açıyla yeryüzüne geldiği saatlerde(saat 11.00–16.00 arası) güneşlenilmemelidir.
- En az 35 koruma faktörlü güneş kremleri veya losyonları kullanılmalıdır.
- Yukarıda sözünü ettiğimiz takip ve kontroller ihmal edilmemelidir.
Benlerde gözlenecek herhangi bir değişiklikte derhal bir Plastik Cerrahi Uzmanına başvurulmalıdır.