Estetik gülüşte ilk akla gelen beyaz ve düzgün görünümlü dişlerdir. Dolayısıyla gülüş estetiği için diş hekimliğindeki tedaviler arasında kişilerin aklına lamina, zirkonyum vb. tedavi prosedürleri gelmektedir. Oysaki asıl güzellik detaylarda gizlidir. Beyaz ve düzgün dişlerin görünümünü diş etleri tamamlar. Son dönemde oldukça popüler olan pembe estetik diğer değişle diş eti estetiği; gülüş dizaynını tamamlayan dişler ve diş etlerinin uyumu için diş etlerinde gerçekleştirilen tedavi prosedürüdür.
Genel kapsamda gülüş estetiğini etkileyen faktörler; dişlerin diş etleriyle ve çevre yumuşak dokuyla olan uyumu, hastanın gülümseme gibi bazı mimik hareketlerinde görünen diş eti seviyesi, ön dişlerde istenmeyen ve estetiği bozan pigmentasyonlar (diş etlerinde oluşan lekeler ve renkleşmeler), diş eti çekilmeleri, diş eti seviyelerinin eşit ve dengeli olup olmaması, diş eti iltihapları, dudak kalınlığı ve yine mimik hareketlerinde asimetrik çekilmelerin görüldüğü durumlar sayılabilir.
Bu noktada başa dönecek olursak; dişlerin kusursuzca sıralanıyor olması, düzgün görünmesi diş estetiği açısından her zaman yeterli değildir. Örneğin; gülümseme anında fazla görünen ya da asimetrik yapılı dişetleri de güzel gülüşü olumsuz etkiler. Bu durumda dişetleri şekillendirilebilir ya da mevcut tabloya göre dişetlerinin küçültülmesi gerekebilir. Diş etinde kanamalar varsa, bu sağlıksız diş etine işarettir. Öncelikle şiş, kızarık halde olan ve kanayan diş eti varlığında dişetlerinin tedavi edilmesi gerekir. Bunun içinde mevcut sorunun durumuna göre diş taşlarının temizlenmesi, diş eti küretajı gibi farklı tedavilerin uygulanması gerekebilir. Diş eti büyümesi varsa, derin diş ceplerindeki fazla diş eti çıkarılarak istenilen fizyolojik form sağlanabilir.
Diş etindeki sağlıklı ve simetrik görüntü sağlandıktan sonra, diş dizilimi ve rengi de mükemmel ise; kusursuz denilecek bir gülümseme sağlanmış olunur.
