İnsanoğlu yüzyıllardır hep güzel ve estetik olanı aradı. Lakin estetik ve güzellik anlayışı da dönem dönem hep değişiklik gösterdi.
Günümüzde ise insanoğlunda yıllarca hayali kurulan bir değişim isteği var. Uzun saçlarla kamufle edilmeye çalışılan kepçe kulaklar, dolgulu sutyenler ile idare edilen küçük göğüs problemi, yüzün tam ortasında güzelliği baskıladığı düşünülen hem de nefes engelli kemerli bir burun, hoş ve alımlı bir vücudun hayali… Değişim için cesur bir adım atabilmek ise yeterli zaten, gerisi ardından geliyor. Önce araştırma aşaması, cerrahın seçimi, bütçe planlama, operasyon gününün seçimi derin bir nefes ile değişim başlangıcı.
Estetik cerrahi; daha güzel gösteren, uyum sağlayan anlamında, bireyin vücudundaki herhangi bir yapının şeklini daha güzel, daha hoş ve görenin bakanın ruhunu okşayacak bir şekle getirilmesini amaçlayan bir bilim dalıdır. Zaman estetik cerrahi için yine de acımasızdır. Örneğin yaşlanan bir yüzün gençleştirilmesinde bütünsel bir yaklaşım izlemek doğal sonuçlar elde etmek için önemlidir. Yüz germe, alın germe, kaş kaldırma, göz çevresi estetiği ve yağ enjeksiyonlarını gerektiren kombine müdahaleler ya da birkaç seans ile çözüme kavuşacak operasyonlar gerektirir. Devamında yapılacak botoks dolgu gibi uygulamalardan elde edilen sonucun korunması arzulanıyorsa tedavinin yine bir zaman sonra tekrarlanması gerekebilir. Bu tip koruyucu uygulamalar bir bağımlılık değil gereken devamlılık idamesidir.
Diğer bir yandan günümüz filmleri, dizileri ve sosyal medya üzerinden paylaşılan fotoğraflar güzellik algısının insanlarda farklı bir yöne kaymasına sebep oldu. Sıfır beden mankenlerin oluşturduğu yeni kadın modeli ise var olan güzellik ve doğallığın neredeyse yok oluşuna sebebiyet veren algı geliştirdi. Bu durum tıbbi olarak mümkün olmayan isteklerle karşılaşmamıza yol açıyor. Fiziksel olarak kusuru olmadığı halde liposuction isteyenler mi, yoksa yüzündeki en ufak çizgiye tahammül edemeyip ayda bir botoks için başvuranlar mı, getirdiği resimdeki ünlüye tıpatıp benzemek isteyen mi (?) Bu tip beden algı bozukluğu yaşayan bireyler bağımlıdırlar ve aslında yapılacak hiçbir uygulama hastanın ne kendisini ne de cerrahını memnun etmez. Anatomik yapı ve ruhsal gelişim açısından değerlendirerek kişinin operasyon isteğine her plastik cerrah eğilir. Çevreden etkilenme sonucunda mı, başkalarına özenti biçiminde mi yoksa anatomik ihtiyaçtan mı bu istek ortaya çıkıyor? Bağımlı mı değil mi?