Ağız içerisinde her bir dişin ayrı görevi vardır. Birinin dahi eksikliği; alışılagelmiş çiğneme modeli değişimi nedeniyle sindirim problemleri ve çene ekleminde ağrılara kadar ulaşan sıkıntılar doğurabilmektedir. Konuşma bozukluğuna da sebebiyet veren diş eksikliği; giderilmediği zaman diliminde mevcut dişler boşluğa kayar ve kapanış bozukluğu ile beraber dudak ve yanak yapısı da çöker. Mevcut diş eksikliğini duygusal eksiklik olarak yansıtan bireylerde sosyo-psikolojik sıkıntıların da ortaya çıkması muhtemel bir tablodur.
Ağız içerisindeki eksik diş ve/veya dişlerin farklı tedavi alternatifleri mevcuttur. Önceki dönemlerde eksik dişin yanındaki dişlerden destek alınarak boş bölgeye yerleştirilen protez diş ile ya da hastanın eksik dişinin önündeki ve arkasındaki dişleri kesip köprü yaparak sorun çözülebiliyordu. Gelişen tıp teknolojilerinin nimetleri ile diş tedavisinde de büyük gelişmeler yaşanmış olup; bu gelişmelerden biri olan implant tedavisi ise; günümüzde eksik diş konusunda bireylerin en çok tercih ettiği tedavi yöntemi haline gelmiştir. İmplant; eksik olan dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen bu nedenle uygun malzemelerden üretilen yapay diş kökleridir.
İmpantın uygulanabilmesi için hastanın uygun çene yapısına sahip olması gerekir. Diğer bir deyişle; implant yapılması düşünülen bölgede çene kemiğinin uygun yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekir. Her kemik yapısıyla uyum sağlayamadıkları için implant işleminden önce gerekli incelemelerin yapılması gerekir. İmplant uygulanabilmesi için aynı zamanda kişinin yumuşak dokuda iltihap durumunun olmaması; hastanın sağlıklı dişetlerine sahip olması da önem arz eder. Eksik dişin olduğu bölgede çene kemiğine yerleştirilen implantlar, iki-üç ayda çene kemiğine tutunur ve bundan sonra üzerine protez diş yerleştirilir. Eksik olan dişin ağızda yarattığı fonksiyon kaybı ve estetik görünüm bu sayede memnun edici sonuçlar alınarak tedavi edilebilmektedir.
