Stres = Erken Yaşlanma = Estetik Çareler
Doğal süreç içinde; ilerleyen yaş ve yerçekiminin etkisi ile cilt elastikiyetini kaybeder, yaşlanma belirtileri kendini gösterir. Günümüzde ise iş yaşamı, günlük hayattaki yoğun tempo, ekonomik sıkıntılar, uykusuzluk, sigara ve alkol alışkanlığı vb. sebepler aslında cildin düşmanı haline gelmiştir. Böyle bir tempoda cildin diriliğini ve gerginliğini sağlayan lifler esnekliğini kaybeder. Yaşlılık belirtileri ciltte 40’lı yaşlarda kendini göstereceğine; 30’lu hatta 20’li yaşlarda göstermeye başlar.
Yaşlılık belirtilerinin çok erken yaşlarda baş göstermesinde dış etkenler olarak özellikle üzerinde durmamız gereken iki faktör vardır; yaşam tarzı ve güneş ışınları. Eğer kişinin stresli bir yaşam biçimi varsa bu, yüzdeki çizgilerin erken yaşta belirginleşmesine ve kırışıklıkların artmasına sebep olur. Güneş ışınlarının da artık masum olmadığını düşündüğümüzde bu etki artmaktadır. Ve günümüzde bu sadece kadınların değil erkeklerin de problemi halini almıştır.
Kadınlarda ve erkeklerde stres etkenli deformasyonlar saç dökülmeleri, bölgesel kilo problemleri, yüz bölgesinde çökmeler ve mimik kırışıklıkların artması gibi problemler başta gelmektedir. Estetik operasyona gelen istek ve talepte bu nedenle arttı diyebiliriz. Genel anlamda stres etkenli yaşlanma belirtileri farklı farklı problemlerle yansıdığı için estetik operasyon çeşitliliğinin de fazla olduğunu söyleyebiliriz. En çok tercih edilen işlemler ise; liposuction, lazer lipoliz, karın estetiği, kaş kaldırma, iple yüz asma, göz estetiği, lazerle cilt yenileme gençleştirme, botoks, dolgu gibi işlemlerdir.