Yüzyıllardır insanoğlu söylemlerinde;” zevkler, renkler, tercihler tartışılmaz “ der. Kadın erkek ilişkilerinde ise karşılıklı söylemler hala aynı; kalbi temiz olsun, fiziksel görünümün hiç önemi yok, yaş aramızda sorun olmaz. Bunları saymaya devam edersek bu liste uzar gider. Ancak çekim yasası da yüzyıllardır değişmedi. Diğer bir tarafta ister istemez doğa ve içgüdülerimiz tarafından yönetildiğimizi kabul etmek istemiyoruz.
İlişkilerde fiziksel görünümün önemi yok diyenler aynayı kendilerine yansıtmalı diye düşünüyorum. Çoğunluk bu söylemi diline dolamışken diğer yandan zayıflamanın, incelmenin, fit görünüme sahip olmanın neden derdinde o halde? Bu kadınlar içinde erkekler içinde böyle. İskoçya’da Aberdenn Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre zayıf kadınlar daha çekici; çünkü erkeklerin, kadınların vücut biçimlerini sağlıkla, doğurganlıkla ve gençlikle ilişkilendirdiklerini ortaya çıkardı.
Kadın ve/veya erkek farkı gözetmeksizin şunu söyleyebiliriz; atletik ve orantılı vücut hatları, yüz yapısı karşımızdaki kişi için kartvizitimiz gibi. Atletik ve orantılı vücut hatlarına sahip erkek; kadında, onu koruyabilecek güçlü erkek imajı çizer. Kadında atletik duruş onun sağlıklı olduğu, orantılı vücut hatları ise kadının doğurgan ve erkeğe sağlıklı çocuklar doğurabilecek bir dişi imajı verir. Kadının yüz yapısının minyon olması küçük burunlu olması; kadının masumiyetine dikkat toplarken erkekte koruma içgüdülerini harekete geçirir. Erkeğin yüz yapısının kemikli orantılı olması erkeğin güçlü duruşunu kadına çağrıştıracaktır.
Kadın ve erkek ilişkisinde vücut imajı aslında belirleyici rol oynar. Bunun ana sebebi ise tamamıyla her İki cinsiyetin doğa tarafından sağlıklı bir nesli sürdürebilmek açısından programlanmış olmasındadır. En başa dönersek kabul edelim etmeyelim doğa ve içgüdülerimiz tarafından yönetiliyoruz. Günümüz toplumunda sağlıklı sosyal ilişkilere sahip olabilmek içinse; öncelikle kendimizi sevmek, bedenimize sağlıkla bakabilmek gereklidir.