Bireyler için estetik kavramının anlamı, göze hoş görünen, alımlı – çekici aynı zamanda yaşa uygun genç bir görüntü veren doğallıktır. Kişilerin dişleri konusundaki en büyük zaafları ise; onların beyazlığı ve diş diziminin estetik görüntüsü olmuştur. Yapılan araştırmalar insanların sadece dişleri gözükmesin diye gülmekten kaçındığını, gülerken elleri ile ağzını kapama isteğini ortaya koymuştur.
İletişimin temelinde ilk izlenimin ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Dünya genelinde gülüş ortak bir dildir çünkü mükemmel ve estetik bir gülüş kişilerarası iletişimde ilk sıcaklığı verir. Toplumumuzda bu denli şanslı olup; gülüş tasarımı uygulamalarına ihtiyacı olmayan kişilerin sayısı oldukça azdır.
'Keşke dişlerim biraz daha beyaz ve düzgün görünümde olsaydı, eksik dişlerim görünmeseydi, gülerken diş etlerim neden bu kadar görünüyor ki, dişlerim çok kısa biraz daha uzun olsaydı' gibi şeyleri aynaya baktığınızda içiniden geçiriyorsanız; gülüş tasarımı için aklınızda zaten ilk adımı atmışsınız demektir.
Estetik diş hekimliğinin odak noktası gülüştür. Gülüş tasarımı dediğimiz olgu aslında sadece dişleri tasarlamaktan ibaret değildir. Gülüş tasarımında temel amaç en güzel gülüşü yakalamaktır. En güzel gülüşü yakalamak içinse; yüz şekli, ten rengi, cinsiyet, yaş, saç rengi ve uzunluğu ile kişinin toplumdaki sosyal statüsü gibi kişinin karakteristik özellikleri göz önüne alınarak planlama yapılır. Gülüş tasarımı (gülüş estetiği); dişeti boyu, dişeti rengi, dişeti seviyesi, diş dizimi, diş rengi, dudak seviyesi, dudaklar ile dişlerin, dişetlerinin uyumu vb. faktörlerin estetik uyumu ile gülüş şeklinin değerlendirilmesidir. Karakteristik özellikler ile diş ve diş eti bütünlüğünü içeren ögeler harmanlanırken; kişinin beklentileri de göz ardı edilmemelidir. Kişinin beklentileri göz ardı edilmezken diş hekiminin tecrübesi ve yönlendirmesi de hastanın dikkate alması önemlidir. Kısaca arzu edilen güzel gülüşün sağlanması için hasta ve hekim ortak paydada buluşabilmelidir.
