PRP “Platelet Rich Plasma” (Trombositten Zenginleştirilmiş Plazma) uygulamasının kısa adıdır. Trombosit yönünden zengin sıvının elde edilmesi için kişiden az miktarda kan alınarak özel bir işlemden geçirilir. Daha sonra da elde edilen bu sıvı ile sorunlu bölgeye uygulama yapılır.
Trombosit hücreleri, kanın pıhtılaşmasında ve hasarlı damarları, dokuları onarmakla görevli; büyüme faktörlerini içeren hücrelerdir. PRP uygulaması ile hedef bölgeye, çok sayıda trombosit ve içeriğindeki büyüme faktörleri taşınmış olur.
PRP güvenli bir yöntemdir çünkü; kişiden alınan kan, kapalı bir sistem yardımıyla işlemden geçirilip yine aynı kişiye kullanılır. İlk uygulamadan 3 hafta sonra etkisi ortaya çıkmaya başlar. Uygulama sayısı arttıkça uzun süreli ve belirgin bir etki oluşur.
PRP enjekte edildiği bölgede kök hücreleri uyarır ve kök hücrelerin aktif hale geçmesini sağlar. Enjeksiyon sıvısı içeriğinde kök hücre yoktur, yoğun olarak trombositler bulunmaktadır. PRP’nin tamir edici, kök hücrenin ise yeniden oluşturucu etkisi vardır. PRP yönteminin en büyük avantajı yabancı maddelerin değil; hastanın kendi kanın kullanılmasıdır. Böylece alerji gibi yabancı maddelere karşı oluşabilecek reaksiyonlar görülmez.
Hastadan alınan kan özel bir işlemden geçer. Bu işlem ile kanın, trombosit açısından zengin kısmı elde edilir. Saçlı deri problemlerinden biri olan saç dökülmesinde bölgeye kanın bu kısmı enjekte edilir. Enjekte edilen sıvı içinde yoğun olarak bulunan trombositlerin içerdiği büyüme faktörleri saçın yenilemesini sağlamaktadır.