Bir kişi ile ilk karşılaşma anında; o çok meşhur “ilk intiba”, hiç tanımadığımız kişiye karşı pozitif yahut negatif hisler oluşmasına neden olur. Diğer bir yandan medya; güzellik ve çekicilik algımızın çarpılmasında kuşkusuz önemli rol oynuyor. Sinema, reklam ve dijital dünyanın kadın ve erkeği bambaşka bir şekilde gösteriliyor ve direkt beynimize yönelik bir taarruzun etkisinde kalıyoruz. Veriler dijitalleştiğinden beri ise; zaten sanal olan dünyamız iyice kurgusal bir hale büründü. Bir fotoğraf ya da videoda dijital dokunuşlar ile standartlar üstü kimlikler oluştu. Neredeyse hemen hemen herkes bu nedenle orijinal görüntüsünü beğenmez hale geldi.
Günümüzde “Z Kuşağı” olarak adlandırılan nesil; sosyal medyadaki online her hareketi ile birer içerik yaratıcısıdır. Facebook ve Instagram’daki selfie çılgınlığı çığ gibi büyümeye devam ederken; yakın çekim yüzünden daha önce dikkat edilmeyen detaylar gençler için ciddi dert oldu. Selfie pozları ile başvuruda bulunan danışanlar her cinsiyet grubundan hemen hemen eşit dağılım gösteriyor. Genç popülasyonda ergen ve ergenlik sürecini yeni sonlandıran nesil yoğunlukta. İstenilen estetik prosedür ise ağırlıklı olarak burun estetiği. Bu yaş aralığındaki gençlerin burun estetiği taleplerini ise; gerçekten ihtiyaçla gelen başvurular ya da en ufak kusurun gereğinden fazla büyütüldüğü durumlar olarak ikiye ayırmak mümkün.
Burun estetiği ameliyatları dijital çağ dayatmaları nedeniyle hala gençler arasında en yaygın operasyondur ve artmaya da devam edecek gibi görünüyor. Selfie pozları ile gelen hastalar bize fotoğraflar üzerinde beğenmedikleri yönleri göstererek çözüm için danışmanlık alıyorlar. Hatta ünlü fotoğrafları ile gelen danışanlarımız dahi var. Herkesin cilt, kıkırdak ve kemik yapısı hatta yüz yapısı birbirinden farklıdır. Bu nedenle bir başkasına benzemek için çabalamak beyhudedir. Her plastik cerrah estetik operasyon isteğinin dayanağı olan sebebe de mutlaka bakar. İstek ve beklentiler eğer ki çok üst düzeydeyse; gerçekçi değilse yapılacak operasyon mutluluktan ziyade mutsuzluk kaynağı olacaktır.
